Noel Baba Antalya’da Yaşamıştı.
“Yılbaşı” denince ilk aklımıza gelen şeylerin başındadır Noel Baba. Yılbaşı mîlat yani Hz. İsa’nın doğumudur. (Bu doğum gününü Katolik Hıristiyanlar 25 Aralıktan 1 Ocağa kadar, Ortodox Hıristiyanlar da 1 Ocaktan 6 Ocak’a kadar kutlarlar) Lakin Hz. İsa gelmez akla. Noel Baba gelir. Ama neden? Kimdir bu Noel Baba?
YAŞAYAN EFSÂNE: NOEL BABA
Yaşayan bir efsanedir Noel Baba. Gerçek ismi Aya Nikola. Ya da Amerikalıların dediği gibi Santa Clause. Var yani böyle biri. Tamamen gerçek. Hem de Antalyalı. Patara’da doğmuş ve Demre’de ölmüş bir papaz. Noel Baba ismi, dünya çapında daha çok sevilmiş ve Santa Claus isminin yerini almış. Noel, Hz. İsa’nın doğum günü. Noel Baba da, Noel gecesi hediyeler dağıtan bir Hristiyan din adamı. Noel akşamı, Hz. İsa’nın doğumunu renklendirmek ve özellikle çocuklara sevdirmek maksadıyla hediyeler dağıtırmış çocuklara ki, Hz. İsa’nın doğum günü 1 yıl boyunca özlemle beklenen bir gün olsun. Ve amacında da oldukça başarılı olduğu ortada.
Hıristiyan ülkelerde, inanışa göre Noel Baba, beyaz saçlı, kar gibi bembeyaz sakallı, sevimli, koca göbekli, tonton birisidir. Beyaz tüyleri olan ponpon işlemeli kırmızı bir kıyafeti ve ponponlu bir kukuletası vardır. Noel gecesi uçan geyiklerin çektiği kızağı ile uzaklardan, bulutların arasından gelir ve ev ev dolaşarak hediyeler dağıtır. Evlere şömine bacasından girerek çocuklara getirdiği hediyeleri, onlar uyurken süslenmiş çam ağacının altına bırakır ve ev halkına sezdirmeden sessizce çıkıp gider. Gülerken hep ho ho ho diye güler. Yılın geri kalan zamanlarını ise eşi ve elfleri ile birlikte bir sonraki Noel için oyuncaklar hazırlayarak geçirir. Evinin yeri ülkelerin geleneklerine göre değişir. Kuzey Kutbu, Finlandiya’daki Korvatunturi, İsveç’teki Dalecarlia veya Grönland bunlardan bazılarıdır. Hâlbuki Antalyalıdır Noel Baba. Akdeniz’in ılık meltemli sahillerinde yaşamıştır hayatı boyunca. Demek ki ölümünden sonra Kuzey Kutbunun soğuk buzullarını tercih etmiş.
Noel Baba’nın, havada uçan geyiklerin çektiği kızağıyla gelmesi, o koca göbeği ve şişman hâliyle daracık bacalardan geçerek evlere girmesi, bir gün içinde bütün çocuklara hediye getirebilecek kadar zamanı olması ve özellikle o yaşta o enerjiye sahip olması, O’nu sırlı kapılar ardında süper bir kahraman yapmaktadır. Bütün bunlar meraklı çocuklara Noel Baba’nın gizemli dünyalardan gelen büyülü bir varlık olması ve sihir yapmasıyla açıklanır.
NOEL BABA’NIN HAYAT HİKÂYESİ
Peki, Aya Nikola nasıl Noel Baba oldu? Bu konuda anlatılan çok farklı hikâyeler var. En meşhur 2 tanesini anlatayım. Lakin evvelâ kimdir Noel Baba?
Günümüzden 1700 yıl kadar önce Akdeniz kıyılarında, zengin bir sahil kenti olan Patara’da yine zengin bir âilenin sevimli bir evladı olur (MS 278). İsmini “Zafer Kazanan” mânâsında “Nikola” koyarlar. Yani “Muzaffer”.
Akdeniz’in en uzun sahillerine sahip olan Patara, o zamanlar bir liman kentidir ve bu kentte buğday ticareti yapan zengin bir âilenin çocuğu olan Nikola da refah ve mutluluk içinde büyümektedir.
Dînî meselelere oldukça meraklıdır. Tüm çocuklar, çocuk parklarına giderken, O kiliseye gider. Daha çocukluğunda bile yaşadığı bazı harikuladelikler ve kuvvetli inancı sebebiyle kerametler gösterdiğine inanılır. Meselâ bir defasında inşâ hâlindeki bir kilisenin yıkılmasıyla enkaz altında kalan Nikola, annesi ağlayıp inlerken, üzerine yığılan koca koca taşlarının altından sapasağlam çıkmıştır.
Lakin kısa bir zaman sonra ansızın anne ve babası ölüverir. Daha çocuk yaşta iken hem öksüz hem de yetim kalan Nikola, iyi bir din eğitimi alarak rahip olur. Ve bundan sonra hayatını çocuklara ve denizcilere adar. Kendisine miras kalan büyük serveti ise, yoksul insanlara dağıtmaya başlar. Ancak bunu yaparken kimliğini dâima saklar.
Özellikle de Noel akşamları, yoksulların kapılarının önüne gizlice altın, çerez ve oyuncaklardan oluşan hediyeleri bırakmış ve bu hadise uzun süre halk tarafından anlaşılamamıştır. Zira bu hayrını kendisini gizlemek maksadıyla, gece 24:00 ten sonra gizli gizli yapar. Bir süre sonra halk, hediyeleri getirenin kim olduğunu merak etmeye başlar. Nihayet bir gece Noel Baba, hediye dağıtırken gece bekçisi tarafından fark edilir. Şüphelenen bekçi Noel Baba’yı yakalar ve başlığını çıkarınca Aziz Nikola olduğunu görür. Bu hadiseden sonra herkes Aziz Nikola’yı, Noel geceleri hediye dağıttığı için “NOEL BABA” olarak tanımlamıştır. Nihayet hayâlî bir kahramana dönüşür ve efsâneleşir Noel Baba. Bu birinci hikayemiz. Bilinen en meşhur yardım hikâyesi ise, 3 kızı olan bir babayla arasında geçenlerdir.
BACADAN GELEN HEDİYELER
O dönemlerde şu an Yunanistan’da olduğu gibi, evlenirken kız tarafının dâmâda başlık parası vermesi ve tüm düğün masraflarını karşılaması âdettir. Bu sırada Patara’da bir zamanlar çok zengin olan bir şahıs fakirleşmiş ve kızlarının çeyizini yapamayacak duruma gelmiştir. Bu sebeple 3 kızı olan yoksul baba, parasızlıktan bir türlü kızlarını evlendirememektedir. Kızlar bu duruma çok üzülürler, lâkin ellerinden bir şey gelmez.
Yine bir Noel akşamı hediyelerini dağıtırken, evin içinden gelen konuşmalara kulak misafiri olan Aya Nikola, onlara yardım etmek ister ve onlar uykudayken büyük kızın açık olan penceresinden 1 kese altın atar. Sabah olup da keseyi bulunca altın bulmuş gibi sevinen baba, ilk kızını evlendirir.
Daha sonra ortanca ve küçük kızın çeyiz masraflarını da karşılamak isteyen Aziz Nikola, kızların evine geldiğinde pencereleri kapalı olduğu için altın dolu keseyi şömine bacasından atar. İşte Noel Baba’nın yılbaşında kapı dururken bacadan gelip de hediye getirmesinin sebebi budur. İkonalarda ve resimlerde Aziz Nikola’nın üç altın top ile resmedilmesi ise bu üç kızı temsîl eder.
Bu hadisenin ortaya çıkmasından sonra, o yörede gizlice yapılan birçok yardımın aslında Aziz Nikola tarafından yapıldığı anlaşılır. Nikola’nın ölümünden sonra da yöre halkı birbirlerine gizlice hediye vermeye başlarlar ve böylece bir Noel geleneği ortaya çıkar.
DENİZCİLERİN KURTARICISI
Noel Baba’nın, daha doğrusu Aya Nikola’nın Hristiyan inancında denizcilerin de kurtarıcısı olduğu kabul edilmesi ise şu hâdiseye dayanır:
Hacı olmak maksadıyla deniz yoluyla Kudüs’e giden Aziz Nikola’nın, Hac dönüşünde bindiği gemi şiddetli bir fırtınaya yakalanır. Aziz Nikola diz çöker ve kurtulmaları için Tanrıya yalvarmaya, dua etmeye başlar. Bu sırada fırtına diner ve gemi batmaktan kurtulur. O günden sonra Aziz Nikola, denizcilerin de koruyucu azizi kabul edilmiştir.
Aziz Nikola, Hac dönüşü Patara’nın komşu kenti Myra’ya göç eder. MS. 325 senesinde ise Hristiyanlık dinindeki problemleri çözmek için yapılan 7 konsilden ilki olan İznik konsiline, Myra Başpsikoposu olarak katılmıştır.
Ashab-ı Kehf’in de yaşadığı dönemde imparator olan Diocletianus ve Licinius zamanında, birçok Hristiyan gibi, Aziz Nikola da bir ara hapsedilmişti.
Aya Nikola Kilisesi ( Aya Nikolanın yani Noel Babanın Mezarı bu sütunların ortasındaydı )
NOEL BABA’NIN MEZARI ANTALYA’DAKİ BU KİLİSEDE İDİ
Hayırseverliğiyle tanınan, Denizcilerin ve çocukların koruyucusu olduğuna inanılan Aya Nikola, 6 Aralık 343 te 65 yaşında Demre’de vefat eder. Myralılar, Mezarının yanına O’nun adı verilen bir de kilise inşâ ederler. Şu an, kilisenin bahçesine girer girmez sol tarafta Aya Nikola’nın heykelini görebilirsiniz. Bahçe kapısının önünde ise turistlere dâimâ, küçük, renkli, üzerinde Noel Baba resimleri olan kesecikler içinde Noel Baba’nın kutsal sayılan mezar toprağı satan işportacılar var.
Aya Nikola ve çocuklar Demredeki Aya Nikola Kilisesi bahçesinde
NOEL BABA’NIN KEMİKLERİ ÇALINIYOR
MS. 5. yy dan itibaren Noel Baba’nın mezarı Hıristiyanlar tarafından her sene ziyaret edilmeye başlanmıştır. Bunu gören İtalyan korsanlar, Haçlı seferleri sırasında 20 Nisan 1087 de, Noel Baba’nın kemiklerini çalmak için Demre’deki lahdini kırıp, bazı kemikleri alarak İtalya’nın Bari kentine götürmüşler ve yaptıkları Bazilikaya gömmüşlerdir.
Şu an Antalya Müzesi’nde sergilenen bir kutunun üstünde Noel Baba’nın resmi var. İçinde de kemikleri. Bu kutu, bir İtalyan kadın tarafından 1925 senesinde Bari’den getirilmişti. 1087 senesinde İtalyan korsanlar tarafından Demre’den çalınan 5 kemik, Bari’de sergilendiği 838 yıl boyunca hac için pek çok Hıristiyan’ın İtalya’nın bu kentini ziyaretine sebep olmuştu.
Kilisedeki 2 lahitten akarthus yapraklarıyla süslü Roma devri lahdinin Aziz Nikola’ya ait olduğu kabul edilir. Hatta Aziz Nikola’nın, denizcilerin de azizi ve koruyucusu olduğuna inanıldığı için lahdin üzeri balık pulu ve istiridye kabuğu desenleriyle süslenmiştir.
Bizans döneminde İmparator 1. Justinianus, altın ve gümüş işlemeli eşyalardan oluşan bir hazineyi Demre’deki kiliseye bağışlamıştı. Yüz yıl sonra kiliseye saldıran Araplar, hazineyi ele geçirdiler. Lâkin bu hazineyle kaçamayacaklarını anlayınca, sonradan geri dönüp alma niyetiyle, hazineyi gizli bir yere gömdüler. Yıllar sonra 1965 senesinde Hürri Nine adlı bir çoban, hazineyi buldu. Ama bu defa da Aziz Nicholas Kilisesi’nin hazinesi tarihi eser kaçakçılarının eline geçti.
SÂHİL KİLİSELERİNİN HEPSİNİN İSMİ AYNI: AYA NİKOLA
Şu an Dünya üzerinde denizcilerin ve çocukların koruyucu azizi kabul edilen Noel Baba’ya adanmış 2.000 e yakın kilise bulunmaktadır. Denizcilerin de koruyucusu sayılması hasebiyle, deniz kenarında ne kadar kilise varsa hemen hepsinin adı Aya Nikola Kilisesi’dir.
MAHMUT SAMİ ŞİMŞEK
21 12 2018