Betül Odabaş,  Çocuklar İçin

KORKU TÜNELİ

 

Küçük bir ortaokul öğrencisiydim. Boyum, yeni dikilmiş bir fidan kadardı. Ufaktı yani. Tabii benim yapraklarım yoktu. Dolaysıyla sonbaharda sararmıyordum. Öyle olsaydı acayip komik olurdu. Onun yerine koleksiyonum vardı. Bu konuda da sınıf arkadaşlarımla benziyordum. Sıra arkadaşım yediği çikolata ambalajlarını biriktiriyordu mesela. Babasının kırtasiyesi olan arkadaşımın daha havalı koleksiyonu vardı: uçlu kalem koleksiyonu.

Silgi tozlarını küçük poşetlere sıkıştıran vardı, değişik yaprakları toplayıp onların geldikleri yerlerle ilgili hikâye yazanlar da… Hatta gittiği farklı şehirlerden toprak alan arkadaşlarım da vardı. Aynı tohumu aynı anda dikip yetişme sürelerini gözlemleyeceklermiş.

Mantıklı ve çılgıncaydı ama bana göre değildi.

Benim koleksiyonum gözle görülmeyen türdendi. “Soyut” diyordu Türkçe öğretmenimiz buna. Hiçbir duyu organımızla algılayamıyormuşuz.

Korkularımı biriktiriyordum ben. Dünyada korkacak birçok şey olduğunu düşünüyordum.

Ne bileyim… Karşıdan karşıya geçmek, herkesin önünde konuşma yapmak, öğretmen soru sorduğunda cevap verememek, yumurtayı tavaya kıramamak, yatağa lastikli çarşafı geçirememek… Daha bir sürü şey… Gökyüzüne yazsak uzuuun bir tren bulutu oluşurdu herhalde.

İçimde siyah kar topları gibi birikirdi bunlar. İlk başta bir kardan adam boyundaydılar. Sonra yemek masası gibi genişlediler. Bir baktım benim odam kadar büyümüş. Üstelik kendimi iyi hissettiğim canım odam kadar iyi de hissettirmiyordu bana.

Bir zaman sonra korkularımdan korkmaya başladım. Çünkü küçük bir dağı andırıyorlardı, üstelik hepsi birbirine yapışarak büyüyordu.

İçime attığım her korku bu koca dağın bir parçası olmuştu.

Ve bir gün, ucu bucağı görünmeyen bir tünele dönüştü. Çok karanlık ve sonu görünmeyen şu korkunç tüneller…

Yürüyemeyecek gibi oldum. Dizlerim titredi. Korkularım çok güçlü görünüyordu.

Ama günlerdir de aynı yerde durduğumu ve sadece onlara baktığımı fark ettim. Bazen sadece korktuklarımıza bakmak bile insanı korkutmaya yetiyormuş.

Beklenmedik bir anda, bir rüzgâr gelip itti beni, sanırım bu rüzgâr benim içimde kalan son cesaret kırıntısıydı.

Yürümeye başladım ve devam ettim. Durmadım. Tünele yaklaştıkça siyahtan griye dönmeye başladı renkler. Tam önünde durdum. Derin bir nefes aldım. İçimdeki o cesaret kırıntısı, tüneli geçmem gerektiğini söylüyordu. Onu dinlemeye karar verdim.

Devam ettim. Adımlarımı hızlandırdım. Veee…

Bütün korkularımın içindeydim. Artık hepsine tam ortalarından bakıyordum. Kalbim küt küt küt diye atıyordu. Ama ben onlara bakıp yürümeye devam ettim. Geri dönmek istemiyordum. İçimdeki cesaret kırıntısı bunu hak etmiyordu.

Bütün korkularımı gördüm, hepsinde kendimi izledim teker teker. Düşen suratımı, düşünceli yüz ifademi… Oysa başardığımda mutlu olmak hakkımsa başaramadığımda tekrar denemeyi niçin hiç düşünememiştim?

Sanırım ben korkularıma küsmüştüm. Onları hep bırakıp gitmiştim. Onlar da bana öfkelenip siyah kar toplarına dönüşmüştü. Şimdi anlıyordum.

Korkularım çok özeldi, onlarla bir bebek gibi ilgilenmemi istiyorlardı. Görmezden gelmem onların daha çok büyümesine sebep olmuştu.

Ben de yapmam gerekeni yaptım. Adımlarımı daha hızlı attım. Artık gülüyordum hem de.

Çünkü inanılmaz bir şey oldu. Tünelin sonuna varmak üzereydim. Çok uzun zamandır kapkaranlık olan manzaramda şimdi apaydınlık güneş parıldıyordu. Işığı çok net görebiliyordum. Ve sonunda vardım. Artık aydınlığın olduğu yerdeydim. İşte o gün bıraktım korkularımın koleksiyonunu yapmayı. Çünkü artık gerçeği biliyordum. Önümüzde karanlık bir tünel varsa, tek çare onu aşıp geçmekti.

2 Yorum

  • Esmanur ÇANKAYA

    Gerçekten insanlar bir yerden sonra korkularını bir tünel veya bir yol gibi düşünürse o korkuları aşmayı bilirse gerçekten aşabilir. İnsan istedikçe başaramayacağı hiç bir şey yoktur. Bende korkularımla yüzleştim. Her türlü yolu denedim ve başardım. Şuan insanlarla rahat bir şekilde konuşabiliyorum. Çünkü bazen stres, heyecan da bir korku.Aşabilirmiyim ,yapabilirmiyim, ya olmazsa vs. bunların hepsi bir korku. Ama insanın istedikçe yapamayacağı bir şey yoktur. Ama galiba yılan korkusu hariç her korku aşınabilir bana göre.😂 Hocam muazzam ve ders alınması gereken bir yazı olmuş.🤌🥰♥️

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir