Betül Odabaş,  Deneme Yazıları

Sol Yanım

Sevgili dost, sana hiç söyleyen oldu mu?

Manzara gibi  bakıyorsun. Çehren yeşilliğin, çiçeklerin olduğu bir amazonda şelaleye akan bir nehir gibi. Huzur senin adın, ismin huzura merdiven. Nasıl güzel oluyorsun bu kadar?

Gülümsediğinde kuşlar uçma yeteneğini sana verip elmacıklarında ki  boşluğu istiyor. Sustuğunda gece kıskanıyor seni. Haklıya geceden bile daha güzel susuyorsun sen. Güneş bitirmiş parçalarımı sana doğru tutuyor. Ah sen aydınlan diye bu gökyüzü. Elin yüzün en doğalla ıslansın diye bu yağmur. Farkında mısın sen senin. Birbirinin özleyen insanların baktığı gökyüzüsün sen. Umutsun… En çok neye şaşırırım biliyor musun?

İnsanlar hep sıradanlaşırken sanki bu dünyaya ait değilmişcesine farklısın. Utanmasam dünyanın seni hak etmediğinin muhakemesini yapardım. Ne var ki utanıyorum. Sen bana kalabalıkta  dolunay gibi parlarken, ben büyümeyen, yanakları kızarık, ufak bir kız çocuğu oldum hep. Annesinin eteğine yapışan mızmız bir evlat.

Hiç aynı olamadık, dostum. Sen onca fırtınaya göğüs gerip yıkılmayan kumul tepeler gibisin. Bense yaz rüzgarın yorulup kendimi betonlara bırakan yaprak, savrulmaya dahi takati olmayan… Bilirsin dimi bir yerlerden çocuklara ” büyüdün büyüdün ” denir.

İşte sen öyle düştükçe daha da çok kuvvetli olansın. Seni başka nasıl dile getirebilirim ki? Anısı olan olmayan baktığım her yerde hissedebildiğim, bütün hissiyatımsın. Betonların arasından yaşamak için nefes arayan ayrık otumsun. Hep olduğundan bin kat daha iyiliği içinde hissedersin.

Bunlar sensin, tam olarak seni tanımlar lakin sen benim için dostsun, sol yanımsın.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir