-
İSTANBUL YOKSULU
Koşarken sokaklarında, bir gün İstanbul’un Yorulmuş yıpranmış, eskimiş sağın solun Gözlerin donuk, bir cam gibi olmuş Çökmüş sonsuz bir çukura solmuş Kirletmiş çocuk ruhunu, hayatın hileleri Kanında gezinmiş durmuş, bilmem kaç namerdin eli…
-
VİVALDİ’NİN DÖRT MEVSİMİ
Ne Vivaldi’nin dört mevsim resitali avuttu beni Ne de Beethoven’in sekizinci senfonisi Notalar ruhumun tellerini az çok titretse de Kütükleşmiş ruhumun dünyaya kök salmış gövdesini sarsmadı Yaşım kırk Gün döndü çoktan Günbatımı mevsimindeyim…
-
-
-
GÜLEN AYVA AĞLAYAN NAR
Başım ağrıyordu. Çatlayacak gibiydi sanki. Oysa yağmur ne güzel de yağıyordu. Sanki dünya üzerindeki tüm kötü yüreklerde hiçbir kirlilik bırakmayacak gibiydi. Bir ağacın dallarına benzeyen şimşekler ürkütmüyordu beni. İnsanoğluna ulaşmaya çalışan bir el…
-
AĞLAMADAN ÖLMEYİN
Gözyaşlarınızı akıtmadan ağlayın. Kâinatın karanlığında ki geniş basamaklı merdivenlerde, Elinizi kaldırdığınızda tutacak bir gökyüzünüz olmadığını hissettiğiniz an, Yüreğinin içine sokulabildiğiniz bir insan için, Akıtmadan ağlayın Gözyaşlarınızı. Soylu kadınların asla yalnız dolaşmayacağı o sarmaşıklı…
-
NAZENDE
Tam zamanıydı toprağa bir evlat vermenin… Hava ılıman ve henüz ölmeye yaklaşmamışken mevsim, bir ıhlamur ağacı dikmenin tam vaktiydi. Topladı çoluk çocuğunu kunduracı Salih Usta. En ufak ve ona en çok benzeyen oğlu…
-
Sen Gidince – Niyazi Gedik
Gün geldi radyolardan, gün geldi televizyonlardan şiirler okudu. Şiir okuyan ve şiir gibi yaşayan insanın gün gelecek kalemi de şiir söyleyecekti. Okuduğu şiirleri kalbinin kılcal damarlarına çekerek okuyan ses, şiirlerini yazmak için de…
-
ENGEL BEDENDE DEĞİL RUHTADIR
Engel Türkçede bir işin gerçekleşmesini önleyen neden, bir işi yapılamaz duruma sokan şey veyahut yolunda giden bir şeyin önüne konulan önleyici nesne olarak tanımlanmaktadır. Bu konuyu derinlemesine inceleyecek olursak, yapılan tanımı oldukça yetersiz…
-
KLAVYELEŞMİŞ KINAMALAR
Güneşli bir günün sabahında, bir adam odasında ki tüm dağınık kıyafetleri, boş kutuları ve çöpleri yararak banyoya koştu. Çok geç kalmıştı. Elini yüzünü aceleyle yıkadı, eliyle dağınık saçlarını düzeltmeye çalıştı. Tekrar odasına döndü.…